Satış Elemanı ve Sosyal Hayat
Fatih Gümüş
Çoğu zaman insanları sadece yaptıkları işleri ile saklarız hafızamızda. Kaynakçı Eyüp Usta, Kaya Tuzu Ustası Kemal Bey, Öğretmen Leyla Hanım gibi. Onların işleri dışında da bir hayatları olduğunu düşünmeyiz genellikle. Ev hayatları, arkadaş ilişkileri, iç dünyaları nasıldır bilmeyiz. Bilmemizde gerekmez zaten. Ancak insanların hayatlarının bir bütün olduğunu ve bu bütünü oluşturan parçaların yani yaşamın her yönünün birbirlerini hayati bir biçimde etkilediğini de unutmamak gerekir. Çünkü bir şekilde muhatap olduğumuz kişilerin iş dışı yaşamları yaptıkları işi ve o işin bir alıcısı olarak müşterileri yakından ilgilendirmektedir.
Satış elemanı da yukarıdaki örneklerde gördüğümüz gibi sadece yaptığı işle hatırladığımız bir figür çoğumuz için. Bulunduğu mekânla özdeşleştirdiğimiz, başka herhangi bir hayatı olabileceği aklımıza gelmeyen sıradan, alelade biri. Peki, gerçekten öyle midir satış elemanı. Tabii ki, hayır. Satış elemanı da en az diğer insanlar kadar sosyal hayatı olan ve iş dışında da oldukça aktif bir bireydir.
Eskilerin bir tespiti vardır. Derler ki; bir insanı iyi tanımak için onunla ya yola gideceksin veya alış-veriş yapacaksın. Zira söz konusu iki eylemde de insanlar kendileri olmaya daha yatkındırlar. İnsanların kendileri olmaya en yakın oldukları alış-veriş ortamında onlarla ilgili elde edilecek verilerin doğruluğu başka ortamlarda edinilen verilere oranla daha yüksektir. Çünkü alış-veriş insanın sahip olduğu pek çok duygunun (alınacak ürüne karşı duyulan istek, duygusal yakınlık; ürünün fiyatı karşısında yaşanılan yaklaşma-kaçınma çatışması; ürünün gerekliliğine kendini inandırma; satıcının saye talebine karşı duyarsız kalma sonucu yaşanacak utanç; daha önce denenmiş benzer bir ürünün beklendiği gibi çıkmaması sonucu biriken öfkenin muadil bir ürün alınarak soğutulması vb.) eş zamanlı olarak harekete geçtiği bir eylemdir. Aynen müşterilerin satın alma davranışlarını kendileri dahil pek çok etkenden arındırarak incelemeye çalışan nöropazarlama yaklaşımında olduğu gibi öznel ve çevresel etkilerden, kurallardan ve diğer baskı unsuru araçlardan uzak olarak sergilenen davranış biçimlerine ilk elden ulaşabilen satış elemanları bu değerli verileri iş dışı yaşamlarına da başarıyla transfer etmektedirler.
Söz konusu bu veri transferi satış elemanının iş dışı yaşamında kurduğu ilişkilerin diğer insanlara oranla daha başarılı olmalarını sağlamaktadır. Dikkat ederseniz satış elemanları daha kolay arkadaşlıklar kurarlar, toplum karşısında daha kolay konuşurlar ve pek çok insana asla çözülemez gibi gelen sorunlarla daha kolay başa çıkarlar.
Satış elemanının sosyal hayatta başarısında müşterilerden elde ettiği insan fıtratına ilişkin yalın verilerin dışında en az onlar kadar etkili bir diğer faktör daha vardır. Bu faktörde, yine müşteri kaynaklı olup, onun memnuniyeti adına ortaya konan çaba sonucu gelişen satış elemanının kişisel özellikleridir. Sabır, hoşgörü, empati, ikna, öfke kontrolü, çoklu bakış açısı, dikkat, dinleme ve daha pek çok özellik müşteriyi memnun etme gayretleri sonucu normal bir insanın sahip olduklarından daha üst düzeydedir satış elemanında.
Hayatımızda her gün karşılaştığımız, bir şekilde etkileşimde bulunduğumuz satış elemanları sahip oldukları yukarıda belirttiğimiz özelliklerinden dolayı sosyal hayatları oldukça renkli ve yoğun olan insanlardır. Her gün mahallenizin marketinde size alış-verişiniz için yardımcı olan satış elemanını başka bir gün bir dernekte yönetici, bir vakıfta aktif üye, bir gazetede bölgesindeki haberleri bildiren gönüllü bir muhabir olarak görmek sizi şaşırtmasın çünkü satış elemanının mesleki özellikleri yukarıda saydığımız ve sayamadığımız daha pek çok şeyi mümkün kılmaktadır.
Satış elemanlarına birde bu gözle bakmanız temennisi ile.