Özgür Müşteri

Özgür Müşteri
Fatih Gümüş

İnsanların alış-veriş davranışlarını onlarca hatta yüzlerce değişkeni dikkate alarak ve işe koşarak inceleyen bilim adamları, neredeyse istisnasız müşterinin en özgür olduğu anı alış-veriş yaptığı an olarak işaret ederler. Gerekçe olarak ta şöyle söylerler: para harcayan müşteri en özgür müşteridir. Çünkü para insana, başkalarına hükmetmeyi sağladığı veya başkalarının istendik yönde ilgisini kazandırdığı için sahibini özgürleştirir. Pekiyi, bu söylem haklı mı? Bakış açısına göre değişmekle birlikte günümüz dünyasında işleyen düzen açısından kısmen haklı denilebilir.
Kısmen denilmesinin nedeni, müşterinin bilinen bilinmeyen pek çok yöntemle istediği gibi alış-veriş yapma özgürlüğünün kısıtlandığı gerçeğidir. Zira adına teknik, taktik, strateji denilen ve amacı müşteriyi iradesinin dışına çıkartarak satın almaya zorlayan pek çok yöntem müşteriyi sözde özgür müşteriye dönüştürmektedir.
Örneğin bir özgür müşteri alış-veriş sırasında şunlarla karşılaşabilir: Okumaya devam et

E-Ticarette Etkileşimi Arttırmak İçin Hemen Sonuç Alabileceğiniz 6 İpucu

E-Ticarette Etkileşimi Arttırmak İçin Hemen Sonuç Alabileceğiniz 6 İpucu
Dr.Zeki Yüksekbilgili

Bilgisayar, tablet veya cep telefonu gibi mobil cihazlar aracılığıyla internet üzerinden yapılan işlemler “Online” olarak adlandırılma, ürün ya da servis siparişi online kanaldan verilen, teslimatı online ya da çevrimdışı (elden, kargo aracılığı vb online olmayan teslimatlar) olan, ödemesi online kanaldan ya da çevrimdışı (kapıda ödeme, havale, eft vb) yapılabilen alışveriş is e-ticaret olarak adlandırılmaktadır. Artık sayısal dünya artık geleceği ifade etmemekte, tam anlamıyla sayısallaşan bir dünyaya bugün erişebilmekteyiz. Türkiye’de e-ticaretin 2015 yılı hacmi 25 milyar TL, e-ticaretin genel perakende içindeki payı ise % 1,3[1]. 2015 yılında e-Ticaret yıllık %31’lik bir artış göstermiş durumda[2]. Dolayısıyla birçok girişimci, e-ticarette etkileşimi arttırabilmek için çaba harcamaktadır. Bu makalede, e-ticarette etkileşimi arttıracak ipuçları paylaşılmaktadır.

1

Okumaya devam et

Pazarlamada Google’dan Yardım Almak

Pazarlamada Google’dan Yardım Almak
Zeki Yüksekbilgili

Günümüzde işletmeler için en değerli bilgi kaynakları müşteriler, bu istisnasız tüm sektörler için geçerli ve değişme bir gerçek. Tam da bu aşamada, işletmeler kendileri ile ilgili söylenenleri takip edebilmek için özellikle basın takibi bazlı birçok sistemler satın aldılar; Ajanspress, Medya Takip Merkezi gibi… Dolayısıyla bu sayede basında kendileri ile ilgili çıkan haberleri izleme şansına sahip oldular.

Bu tür izleme sistemleri gayet başarılı olsa da, bugün işletmelerin en büyük istediği, işletme hakkında internette bir müşteri tarafından yorum yapıldığında (bir blog yayını, bir forum girişi, Facebook’ta bir yorum, Twitter’da bir twit…) bundan haberdar olabilmek ve dolayısıyla gerekiyorsa müşteri ile hemen iletişime geçmek. Okumaya devam et

İnternet Ortamında Sponsorluk

İnternet Ortamında Sponsorluk
Gözde Ortancil

Sponsorluk, temel olarak, bir kurumun ya da kuruluşun doğrudan herhangi bir kar göz etmeksizin halk yararına yönelik faaliyetlere ayni ya da maddi yardım sağlamasıdır. Bunun karşılığında sponsor olan kurum ya da kuruluş faaliyet çerçevesinde hedef kitlesi ile buluşma, kendisini tanıtma ve imajını olumlu yönde geliştirme fırsatı yakalamaktadır. Sponsorluk faaliyetleri sadece kar amacı güden kuruluşlar ya da genel olarak ticari şirketler tarafından gerçekleştirilmemektedir. Bu tür ticari işletmelerin yanı sıra belediyeler, çeşitli dernekler ve benzerleri de çeşitli organizasyonlara, faaliyetlere sponsor olabilmektedir. Bununla birlikte birçok akademik çalışmada ya da bu konu ile ilgili birçok kaynakta sponsorluk ticari şirketlerin üstlenmekte olduğu şekli ile ele alınmaktadır.
Sponsorluk projeleri çeşitli alanlarda gerçekleştirilebilmektedir. Genel olarak sponsorluk türlerini beş temel başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Spor faaliyetlerine sponsorluk, Kültürel faaliyetlere yönelik sponsorluk, Sosyal sponsorluk, Bilimsel projelere ve faaliyetlere yönelik sponsorluk ve Çevreye yönelik sponsorluk faaliyetleridir. (http://www.pr-werkstatt.de/blickpunkt/index.shtml) Okumaya devam et

Üstün Hizmet… Ama Nasıl?

Üstün Hizmet… Ama Nasıl?
Jale Önder

Otelde, restoranda, hastanede, mağazada, bankoda, stantda, nerede olursa olsun, müşterilerle karşı karşıya gelen elemanların, satış yapmalarının ve servis vermelerinin dışında, şirketi temsil etmek gibi çok öncül bir görevleri daha vardır. Bir müşteriye, ilk temastan sonra, tekrar sizinle çalışma ya da çalışmama fikrini verecek olan yine bu elemanlardır. Sizinle çalışmak üzere kuruluşunuza gelenler ya sadık müşteriniz olur, ya da bir kez daha karşılaşmamak üzere sizi terk ederler.
Üstün hizmetin tam ne olduğu konusunda değişik fikirler var…
Bunun nedeni ise, verilen hizmetin değerlendirilmesinin, insanların beklentilerine bağlı olması ve hizmet konusundaki görüşlerin kişisel olmasıyla ilintilidir.
Bugünün yüksek rekabet ortamında birlikte yaşayan, değişik sektörlerdeki bir çok kuruluşun benzer özelliklere sahip olduğunu görebiliyoruz; şık binalar, geniş yelpazeye yayılmış ürün çeşidi, güzel dekore edilmiş ortamlar, kaliteye uygun fiyatlar. Peki…“daha çok tercih edilen ve kazanan” olmanın yolu nereden geçiyor?… “En İyi Kişisel Hizmeti Sunmak”tan.
Bugünün müşterisi kuruluşunuzdan, şu sözcüklerle özetlenebilecek hizmeti bekler: “Daha Hızlı”, “Daha İyi” ve “İsteklerime Uygun”. Kazanan olabilmek için, müşterilerin ne istediklerini iyi analiz etmek, istek ve gereksinimleri karşılamakta esnek davranmak, müşterilerimize yalnızca ürünümüzü kullanan birileri olarak bakmamak, ürün ve hizmetlerimizi müşterilerin gereksinimlerine tam olarak uyarlayabilmek yükümlülüğümüz vardır. Okumaya devam et

Üreticilerimizin Markalaşması Ve Zincir Marketler

Üreticilerimizin Markalaşması Ve Zincir Marketler
Ufuk Gergerlioğlu
http://www.paradigmaconsultancy.com

Zincir marketlerle çalışmak, markalaşma yolunda ilerlemeye çalışan üretici firmalarımız için hem bir fırsat hemde bir tehdit olarak algılanmalıdır. Zincir marketler, özellikle uluslarası zincir marketler, kendi sistemlerini, her yönüyle değerlendirerek koruma altına almak zorundadır. Çünkü, zincir marketlerin maliyet yükü çok yüksek düzeydedir. En ufak bir sistem bozukluğu, zincir marketlerin çok zor duruma düşmelerine sebebiyet verebilir. Bu temel sebeplerden dolayı, zincir marketlerle çalışma konusunda üreticilerimizin, çalışma sistemlerini çok iyi düzenlemiş olmaları gerekmektedir. Bazı üretici firmalarımız zincir marketlere ürün vermenin çok karlı olduğunu düşünüp bir anda zincir marketler aracılığı ile markalaşabileceklerini zannedebilirler.
Çok büyük olarak nitelediğimiz üretici firmalar bile kendi sistemlerdeki aksaklıklardan dolayı zincir marketler karşısında zor durumda kalabilmektedir. Bilhassa ürün kategorisi geniş olan üretici firmalarımız, kendi sistemlerindeki yoğun bürokratik yapılanmadan dolayı büyük bir valör kaybı yaşamaktadırlar. Üreticilerimiz kafasında “marka olmak için zincir marketlere ürün vermek gereklidir” uzlaşısı hakim görünüyor. Okumaya devam et

Perakende Matematiği Olmadan Perakende Yönetimi Olmaz!

Perakende Matematiği Olmadan Perakende Yönetimi Olmaz!
Aydın Yıldız

retail

Perakende matematiği bilmek ve süreç içinde uygulamak doğru ve sağlıklı bir perakende yönetimi için olmazsa olmaz hükmündedir.

Bu kadar açık!

Perakende iş modeli olarak çoklu detay yönetimidir. Detayları yönetmek ise güçlü bir perakende matematiği, periyodik KPI ölçümler ve perakende analitiği ile mümkündür. Son dönemde “perakende iş zekası” ve “data zekası” olarak hızla perakende organizasyonları içinde yer alan “İş zekası” departmanları bu alandaki doğru ilerleme için bir güven adacığı olma karakterini korumaktır.

Perakende özünde bir aksiyon zincirlemesidir.

Perakendede sahada üretilen belki milyonlarca aktivite perakendenin mutfağına “veri-data” olarak düşmektedir. Perakendenin mutfağında yeni ve doğru kararlar, sağlıklı ve hedefinde ilerlemeler için bu büyük veri analize ihtiyaç duymaktadır.

Manivela hiç kuşkusuz: Perakende Matematiğidir. Okumaya devam et

Üzgünüz Ama Siz Duyuyoruz

Üzgünüz Ama Siz Duyuyoruz
Fatih Gümüş

111Satış ve pazarlama sektörünün en büyük handikaplarından biri hiç şüphesiz, satış elemanlarının müşterinin yanında, birbirleriyle girdikleri polemiklerdir. Satış elemanının bilinen bilinmeyen pek çok nedenden dolayı mesai arkadaşlarıyla müşterinin yanında veya duyabileceği mesafede tartışması ve ya daha ileri giderek itişip kakışması müşteri için alış-veriş ortamında istendik en son şeydir. Çünkü müşteri dingin bir ortamda yapmak ister alış-verişini.

Bilindiği gibi iyi ya da kötü olayların yaşanılan ortamda hatırlanma olasılıkları oldukça yüksektir. Bundan dolayı da müşteri hoş olmayan hatıraların yaşandığı ortama tekrar gitmek istemez. Zira nahoş anımsamalar tedirginlik kaynağıdır. Tedirginlik ve tedirginliğe bağlı olası gelişmeler müşterinin ayağını olay mahallinden keserek, daha huzurlu yerlere yönlendirir. Bu da işletme için kapatılması güç açık bir kayıptır. Okumaya devam et

Büyük Veri

Büyük Veri
Dr.Zeki Yüksekbilgili

222Gerçekten inanılmaz bir dünyada yaşıyoruz. Bu gün, her 24 saatte 2.5 kentilyon (25000000000000000000 – 2,5 ve 18 tane sıfır) byte veri üretiyoruz. Veri üretme konusunda o kadar ileri gittik ki; Dünya’da üretilen toplam verinin %90’ı son 2 yılda üretildi. Bu veri sosyal medya paylaşımları, arama motoru verileri, elektronik postalar, bloglar, fotoğraflar, videolar, GSM operatörlerinden elde edilen arama kayıtları gibi birçok farklı kaynaktan elde ediliyor. İşte elde edilen tüm bu verilerin anlamlı ve işlenebilir olarak dönüştürülmüş biçimi ‘büyük veri’ olarak adlandırılıyor.

Bu hızda veri üretilmesi durumunda, 2020 yılında Dünya’da kaydedilen verinin 35 Zettabyte (1 Zettabyte = 1.099.511.627.776 Gigabyte) gibi devasa bir boyuta ulaşacağı tahmin ediliyor. Tam da bu noktada önemli iki problem ile karşı karşıyayız; bu veriyi saklamak (Twitter her gün 7 terrabyte, Facebook 10 terrabyte veri saklıyor) ve bu veriyi hızla analiz etmek ve sonuç çıkartmak… Okumaya devam et

Hap Gibi Sosyal Medya İçin Önemli Rakamlar

Hap Gibi Sosyal Medya İçin Önemli Rakamlar

Dr.Zeki Yüksekbilgili

ggggYıllardır pazarlama konusunda eğitimler vermekteyim, fakat son dönemde bu eğitimler ile ilgili eğitim verdiğim kitlede önemli değişiklikler meydana geldi. Artık pazarlama eğitimlerini sadece büyük işletmelerin yöneticileri almıyor, küçük ve orta büyüklükteki birçok işletme için de pazarlama artık çok değerli hale geldi. Dolayısıyla bu işletmelerin sahipleri ve yöneticileri pazarlama eğitimlerine ciddi anlamda katılmaya başladılar. Bu eğitimler sırasında özellikle KOBİ’lerin, sayısal devrimi anlamak ve yorumlamakta güçlükler yaşadığını anladım. KOBİ yöneticileri sayısal pazarlamanın bir şeyler ifade ettiğini anlamış durumdalar ama hala geleneksel pazarlama kanallarından da uzaklaşmak istemiyorlar, bu da özellikle sosyal medya ve pazarlama ilişkisini kurgulamalarında problemler yaratıyor.

Tam da bu noktada, özellikle Türkiye’de sayısal devrim sonrası pazarlama yapmak isteyen herkes için tamamen durum tespiti amaçlı bir makale hazırlamaya karar verdim. Tüm resmi merak edenlere sadece 5 dakikada gösterebilecek, farklı kaynaklardan verileri bir araya getirerek hazırladığım, hap gibi bir makale… Eminim işinize yarayacaktır. Okumaya devam et