Basit Düşün, Tüketici İhtiyaçlarını Gör, İnovatif Ol
Muhammed Satılmış
İnovasyon, dünyada ve ülkemizde son yıllardaki en çok konuşulan konulardan birisi oldu. Olmaya da devam edecek görünüyor. Çünkü inovasyon işleri kolaylaştırıyor, satışları artırıyor, maliyetleri düşürüyor, karlılığı artırıyor ve dolayışıyla kurumların rekabet gücünü artırıyor. İnovasyon şu şekilde tarif ediliyor. “İnovasyon, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır.”
İnovasyon konusunda kurumların sistematik çalışmaları mevcut ve ciddi yatırımlar yapılmaktadır. Bu yaklaşım elbette devam etmelidir, bu yazıda, bahsedilen sistemlerin içinde basit bakmak ve düşünmek ve tüketicilerin temel ihtiyaçlarını dikkate almaktan bahsedeceğim.
Araç sürücülerinin en çok önemsediği konulardan birisi “kör noktadır” Aracın yan ve dikiz aynalarıyla göremediğiniz noktadır “kör nokta”. Burada bir araç veya yaya olabilir ve siz şerit değiştirirken kaza yapabilirsiniz. Bu yüzden gözle kontrol gereklidir. Bu sorun her zaman konuşulmuştur ve hatta bu yüzden pek çok kaza gerçekleşmiştir. Herkesin bildiği ve sıkça dile getirdiği bu konuyu Volvo ele aldı ve araçlarına “kör nokta sensörü” ekledi.
Bir başka örnek Tefal’den. Önceden bir kullanıcı tavanın ısınıp ısınmadığını öğrenmek istediğinde bunu anlamak için geleneksel yöntemler kullanırdı. Tefal, tavalarının ortasına bir nokta ekledi. Tava ısınınca bu nokta kırmızılaşmaktadır. Firma, tüketicinin neredeyse tüm kullanımlarında gösterdiği ihtiyacını fark edip görsel ve güvenli bir geliştirme yaptı. Firmanın yenilikçilik imajına da katkı sağlayan bir geliştirme oldu.
Her iki örnek de firmaların TV tanıtım faaliyetlerinde kullandıkları, önemli bir farklılık mesajı haline geldi.
Şirketler ve çalışanları, yoğun inovasyon sistemlerinin içine, bu basit bakışı ve tüketici ihtiyaçlarını gözlemleyen yaklaşımları mutlaka dahil etmelidirler. Bazen bu yaklaşımla en yenilikçi sonuçlar çıkabilmektedir, üstelik çok düşük maliyetlerle.
Neler inovasyona konu olabilir diye bir tüketici olarak düşündüğümde aklıma gelen iki ihtiyacı paylaşayım. Sıcakların gelmeye başladığı bu günlerde, güneş altında kalan otomobillerde direksiyon ve ön panel ısınması sorun olabiliyor, hatta bazen küçük yanmalar bile olabiliyor, bir çare bulunamaz mı? Süt veya meyve suyu gibi gıdaları tüketirken ambalajların son kullanım tarihlerine bakarız. Ancak bazen son kullanım tarihinde sorun olmayıp, çeşitli nedenlerle örneğin ürünün dışarıda kalması, güneşe maruz kalması gibi durumlarda tüketilmesi sağlıklı olmayabiliyor. Tüketiciler de anlamak için tat ve kokusunu kontrol ediyorlar. Buna gerek kalmadan kutu üzerinde renk değiştiren bir yapı ile bir uyarı mekanizması geliştirilemez mi? Buna benzer durumlar değerlendirilerek çok etkili inovasyonlar yapılabilir diye düşünüyorum.
İnovasyonla ilgili çok beğendiğim bir hikaye var. Bir kolonya firmasının satışları düşmekteymiş. Üst yönetim hummalı bir çalışma başlatmış. Bir toplantıda “Satışlar nasıl artırılır” diye kafa patlatıyorlarmış. Gün boyu süren bir toplantıda, çay servisi yapan çaycı giriş çıkışlarında konuyu anlamış. Tekrar odaya girdiği bir servisinde, Genel Müdür’ün kulağına eğilmiş,“Efendim kusura bakmayın haddim değil ama kolonya şişelerindeki deliği biraz genişletseniz olmaz mı?” demiş.
İnovasyon bazen yanı başınızda, bazen evinizde, bazen bir markette, bazen sokakta; sistemli derin çalışmalarımızın yanında alıcı gözle bu gizli fakat basit fırsatları keşfetmek için, basit düşünün, ihtiyaçlara odaklanın ve inovatif olun.