Logo Tasarımında Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Logo Tasarımında Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Şeyda Selçuk

logo

Bu yazıyı özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin dikkate almasını rica edeceğim.

Logo tasarımının bir firma için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum, ülkemizde tüm tasarım alanlarında olduğu gibi bu alanda da bir miktar ihmal var… Oysa sürdürülebilirliğin kriterlerinden birinin de iyi tasarım olduğu vurgulanıyor… Hal böyle iken sizlerle “Etkili bir logo tasarımı nasıl olmalıdır? Nelere Dikkat Edilmeli?” vb. konularda bir yazı paylaşmak istedim…

Yeni kurulan veya yeni bir logoya ihtiyaç duyan işletmeler için… Buyrunuz logo tasarımında dikkat edilecekler:

Okumaya devam et

İşletmelerin Ölçmesi Gereken Sayılar

İşletmelerin Ölçmesi Gereken Sayılar
Şeyda Selçuk

İşletmelerin ilerleyebilmesi için nerede olduklarının, ne yaptıklarının farkına varması gerekiyor. Bu yüzden de rakamlar bulunduğunuz yeri değerlendirmedeki en önemli referanslardan biri…
Peki hangi sayıları ölçmeniz ve düzenli takip etmeniz gerekiyor.
Buyrunuz işletmenizin mevcut durum değerlendirmesi ve gelecek planlarını etkileyen sayılar:

Her Müşteriniz için Sizinle Kalma Rakamını Belirleyin
Diyelim bir müşteriniz sizden yılda 5 defa, 100tl’lik bir ürün alıyor ve sizden satın alma yaptığı yıl sayısı 4. Bu durumda bu müşteri için sizinle kalma değeri: 5 x 100 x 4 = 2000.
Bu müşteriyi kazanmak ve korumak için yapacağınız harcama rakamını belirlerken bu rakamı dikkate almanız gerekiyor.
Okumaya devam et

2014 Yılı Pazarlama Trendleri

2014 Yılı Pazarlama Trendleri

Zeki Yüksekbilgili

 

2013 yılını bitirdik, yepyeni bir yıla girdik. Umarım bu yıl hepimize sağlık, mutluluk, şans ve para getirir.

Yıllar geçtikçe pazarlama trendlerinin değişmesine alışığız ama bu kadar büyük değişimlerin beklendiği bir yıl daha önce hiç olmamıştı. İşte 2014 yılında pazarlamada neler olacağı ile ilgili düşüncelerim;

 Y-Jenerasyonunu Anlamak Daha da Önemli Hale Gelecek

Bu yıl dünyada y-jenerasyonu 100 milyar dolar harcayacak. Tüm markalar bu büyük pazardan pay kapmak için yarışmaya devam edecek. Kolay kolay şaşırmayan bu jenerasyon için yarış 2014 yılında daha da hızlanacak.

Okumaya devam et

Basit Düşün, Tüketici İhtiyaçlarını Gör, İnovatif Ol

Basit Düşün, Tüketici İhtiyaçlarını Gör, İnovatif Ol

Muhammed Satılmış

İnovasyon, dünyada ve ülkemizde son yıllardaki en çok konuşulan konulardan birisi oldu. Olmaya da devam edecek görünüyor. Çünkü inovasyon işleri kolaylaştırıyor, satışları artırıyor, maliyetleri düşürüyor, karlılığı artırıyor ve dolayışıyla kurumların rekabet gücünü artırıyor. İnovasyon şu şekilde tarif ediliyor. “İnovasyon, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır.” Okumaya devam et

Bayi Yönetimi

Bayi Yönetimi

Zeki Yüksekbilgili

Günümüzün ticari ortamında pazarlama faaliyetleri içerisinde mal ve hizmetlerin dağıtımı ile ilgili eylemlerin önemi gittikçe artmakta ve dağıtım faaliyetleri karmaşık bir yapıya bürünmektedir. İşletmeler sürekli olarak daha etkin çalışan kanal sistemleri oluşturmaya çalışmaktadırlar. Kanal etkinliğinin artırılmasında ise kanal içerisinde üyelere sağlanan destek faaliyetleri büyük bir önem taşımaktadır. Aracılara yönelik kanal destek faaliyetlerine göz atıldığında, genelde bu desteklerin parasal ve parasal olmayan destekler olduğu görülmektedir.

 Bu destekler aşağıdaki şekillerde olabilir;

 –          Performansa dayalı ödüller

Burada amaç bayiyi teşvik edecek, harekete geçirecek performans kriterleri belirleyip, bu kriterlere ulaşıldığında bayiyi maddi olarak ödüllendirmektir. Bu ödüllendirme özel fiyatlandırma, indirim oranı, mal fazlası, performans primi şeklinde olabilir.

 –          Pazarlama desteği Okumaya devam et

Müşteri İlişkileri Yönetimi Nedir? CRM’in Temel Prensipleri

Müşteri İlişkileri Yönetimi Nedir? CRM’in Temel Prensipleri

Hatice Demir

Müşteri İlişkileri Yönetimi, yani “Customer Relations Management” (CRM) hemen her firma için büyük önem arz eden konuların başında gelir. Bir firmanın faaliyetlerine devam edebilmesi için müşteri memnuniyeti esastır ve bu durumda müşteri ile iletişim halinde olunmalı, müşteri tanınmalı, kazanılmalı ve elde tutulmalıdır. İşte müşterinin tanınması, kazanılması ve kaybedilmemesi için yapılan çalışmaların tamamına verilen isim CRM’dir.

Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) şirket, firma ve işletmelerin farklı kanal ve departmanlar aracılığı ile yürüttükleri müşteri odaklı iş kollarında sergiledikleri faaliyetlerin yönetim ve koordinesi için müşteri memnuniyetini sorgular ve aldığı bilgiler doğrultusunda şirket ya da işletmenin performansını en üst seviyeye çıkarmaya yardımcı olur.

CRM’in Temel Prensipleri

Firmalar faaliyetlerini müşteri odaklı gerçekleştirirler demiştim. Müşteri bir firmanın olmazsa olmazıdır çünkü firmanın varlığını sürdürebilmesi için müşteriye ihtiyacı vardır. Bu bilinçten hareketle gerçekleştirilmiş CRM Temel Prensiplerine bir göz atalım…

  • CRM’in Temel Prensiplerinin ilk adımı müşterinin kurum ile yapacağı alışverişi dilediği şekilde yapmasıdır.
  • İkinci adım, müşterinin kurum ile yapacağı işin zamanı kendi tasarrufundadır. Yani müşteri kurumla istediği zaman iş yapmalıdır.
  • Üçüncü adım müşterinin kurumla iş yapacağı kanal seçimidir. Müşteri kuruma istediği kanal üzerinden ulaşmakta serbest olmalıdır.
  • Dördüncü adım müşterinin kurumla alışverişini istediği para birimi ya da dil ile gerçekleştirmesidir.
  • Beşinci ve sonuncu temel prensip ise müşterinin izleyeceği bu dört adımın tamamında kendine değer verildiğini hissettirmektir.

Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) konusunun uzmanı tarafından yapılmalı ve şirketler için ön araştırma sonrasında kurgulanmalıdır. CRM şirketlerin out source alması gereken bir hizmettir. Profesyonel bir kuruluş seçilmeli ve Müşteri İlişkileri Yönetimi bu şekilde yapılmalıdır.

Her firmanın “en kıymetli varlığı”, “sermayesi” müşteridir. Bu bilinçten hareket etmek önemlidir. Siz de internet üzerinden küçük bir araştırma yaparak kurumunuz için en uygun Müşteri İlişkileri Yönetimi-CRM firmasını seçebilirsiniz…

Şirketler ve İçerik Pazarlama [İnfografik]

Şirketler ve İçerik Pazarlama [İnfografik]

Mertcan Ermiş

İçerik pazarlama bilgi ve paylaşımı içeren formatların mevcut ve potansiyel tüketiciye sunulmasıdır. Yeni pazarlama trendlerinden olan içerik pazarlama müşterilere daha kaliteli, ilgili ve değerli bilgiler sunar. İçerik pazarlama okuyucunun ve ya izleyicinin dikkatini muhafaza edilerek geliştirilmesi açısından sıradan pazarlama yöntemlerine karşın daha faydalı ve kalıcıdır.
E-dergiler, viral videolar, podcastler, e-posta reklamları, blog yazıları, basın bültenleri birçok içerik pazarlamacıya yeni medya düzeninin sunduğu seçenekler arasındadır. Sosyal medyada kitle iletişim araçları kolay ulaşılır ve masrafı diğer araçlara göre daha az olduğundan içerik kısa vadede mevcut ve potansiyel kitleye ulaşabilir. İçerik pazarlamanın asıl amacı ürün ve hizmetler hakkında iyimser bir düşünce yaratmak, markanın tanınmasını sağlamak, müşterinin faaliyetlerinin ölçülerek iyileştirici geri dönüşler yapmaktır.
Sosyal ağlar ve bloglar içerik pazarlamacılar için en uygun yayın organlarıdır. İnfografikte yer alan verilere göre pazarlamacıların içerik üretme ve bütçe ayırma konusunda problem yaşadıkları kesin. İçerik üretmek ‘kaliteli ve ilgi çekici’ özelliklerini taşımak zorunda olduğunda pazarlamacılar için problemlere bir yenisi daha ekleniyor. Çünkü içerik kullanıcının karar vermesinde etkili olma, ürün ve hizmetlere trafik sağlama, müşteri memnuniyetini ölçme ve marka bilinirliği açısından önemlidir. Okumaya devam et

İnternet Ortamında Pazarlama ve Niş Ürünler İçin Rekabet Analizi

İnternet Ortamında Pazarlama ve Niş Ürünler İçin Rekabet Analizi

Ahmet Usta

Pazarlama, arz yaratma zanaatıdır. Bu anlamda pazarlama sektörünün dinamikleri, internet ortamındaki pazarlama faaliyetleri içinde geçerlidir. Pazarlama çalışmalarında adı sıkça geçen, 4P kavramı online pazar ve niş ürünler içinde yol gösterici olacaktır.

Pazarlama Karması – 4P

Pazarlama karmasının 4 öğesini basitçe tanımlayarak ilerleyebiliriz. 4P, product-ürün, price-fiyat, place-dağıtım, promotion-tutundurma faaliyetleri olarak “pazarlama karması”nı oluşturur. Pazarlama karması, Philip Kotler tarafından kavramlaştırılan bir paradigma, tabi ki gelişen pazar ve teknikler içinde yeni isim, şekil ve eylemlerle melezleşerek gelişmekte ve değişmektedir. Karmanın online dünyadaki karşılığı, ek tanımlar ve eylemler gelmiştir.

Pazar Analizi

Niş (niche) olan yada olduğu düşünülen ürünün dahil olduğu pazarın analizi yapılmak zorundadır, tabi ki niş olmak koşulları gerçekliğinin belirlenmesi gerekiyor. Mesela battal boy kışlık elbise üzerinden niş konumlandırma hedeflersiniz ama pazar analizi sonucunda piyasa doygunluğu yüksek ve rakip çok olabilir yada piyasanın mali hacmi online ticaret için yetersiz kalabilir. Niş pazarın, küçük ama verimlilik içermesi temel şarttır.

Hedef pazarımızın temel rakamlarını öğrenmeliyiz, tekstil pazarında alt dilimde bir niş pazar ise hedefimiz bu pazarın, kurumları, kişileri, ürün fiyatları, kullanıcı kitlesi veri olarak elimizde olmalıdır. Temel kural, rakipler ve fiyatlar gibi mali tabloların öğrenilmesi ve pazarın analitik olarak değerlendirilmesidir. Bu anlamda ekonomik dalgalanmaları takip etmek için geçmiş 2 yıllık dönem incelenmelidir.

Yeni ürünlerin ve dağıtım kanallarının satın alma davranışındaki etkileri, e-ticaretin protokol ve verimliliği, iş ortaklığı ağları ve partner şirketler, promosyon ağları, B2B oluşumları ve web ağları, tedarik ve lojistik standartlar gibi başlıklarda niş pazar çember içine alınıp; mali, teknik ve online ortam içinde değerlendirilmelidir. Böylece arz sürecinin öncesinde maliyet rakamlarımızı belirginleştirmiş oluruz.

Rakiplerin fiyat, kampanya, promosyon, iş ortaklığı yapılarının analizi ve bu analiz sonucunda elde edilen veriler ile, markamızın fiyatını ve ürün konumlandırmasını belirleyebiliriz. Ayrıca niş ürün arzı yapacak şirket, online ortamlarda tanıtım ve satış çalışmalarını teknik olarak önceden test etmelidir. Okumaya devam et

Müşterileriniz Sizi Seviyor mu?

Müşterileriniz Sizi Seviyor mu?

Jeanne Bliss

Ne dersiniz, müşterileriniz sizi seviyor mu? Ama öyle sıradan bir “müşteri tatmininden” değil, içlerinden gelip size teşekkür mektupları yazmalarından, ofiste arkadaşlarına “Yeni bilgisayarım harika; hepinize tavsiye ederim” demelerinden söz ediyorum.

Müşterileriniz size karşı bir sevgi duymuyorsa yapacak çok işiniz var demektir. Müşteri sevgisinin temelinde saygı vardır; onları sizin kurallarınızla oynamaya zorlamamanız vardır.

Çoğu şirket kolektif biçimde müşterilerinin yararına hareket edecek şekilde yapılandırılmamıştır. Çalışanlar kendi departman sınırları içinde bağımsız kararlar alır, kendi görevleri çerçevesinde başına buyruk hareket eder, rakamsal hedeflerini tutturmaya ve performans değerlendirmesinden yüzlerinin akıyla çıkmaya bakarlar. Ancak tabii ki müşteriler bir şirkette tek bir departmanla iş yapmazlar; departmanlar boyunca hareket ederek şirketin tümü ile iş yaparlar.

Müşterinin iş yapmak zorunda olduğu departmanların bağımsız hareket etme ısrarları müşteriyi zora sokar ve şirkete saygısını yitirmesine, şirketle iş yapmaktan memnun kalmamasına neden olur.

Eğer müşterilerinizi kendinize bağlamaz ve onlara saygı duyduğunuza inanmalarını sağlamazsanız müşterilerinizi kaybedersiniz. Ama endişelenmeyin; müşterilerinizin sizi sevmelerini sağlayabilirsiniz. Bunun için biraz kararlılık, biraz enerji ve çaba yeterlidir.

Başlamak İçin On İpucu

Peki, müşterilerinizin sizi sevmelerini nasıl sağlayabilirsiniz? Ben bu konuda size on ip ucu vereceğim:

1. Müşteriyi engelli koşu yapmaktan kurtarın. Müşteriler; hangi konuda kiminle konuşacaklarını, nasıl konuşacaklarını, hangi hizmeti nasıl isteyeceklerini bulmak gibi bir engelli koşunun karmaşık, akıl karıştırıcı ve caydırıcı olduğunu belirtmektedir. Müşterileri, bizimle iş yapabilmek için organizasyon şemamız üzerinde yollarını bulmaya zorluyoruz. Müşterinin işini başından sonuna kadar rahatça yürütebileceği bir deneyim sunmak yerine aralara engeller koyarak işiniz güçleştiriyoruz. Satış departmanı ürünü satıyor, ama Operasyon departmanının elinde müşteri gereksiniminin özellikleri bulunmadığı için müşteriye sunulan ürün kendisine uygun olmayabiliyor. Bu durumda müşteri, şikayetini bildirmek için nereyi aramalı? Satış departmanını mı? Operasyon departmanını mı? Müşteri hizmetlerini mi? Müşterinin yol haritasını sadeleştirin. Müşterinize; sizinle kendisine yarar sağlayacak şekilde iş yapmasının yollarını açıkça gösterin.

2. Müşteriyi bir görevliden diğerine dolaştırmayın. Müşteri ile ilk konuşan, onu “sahiplenmelidir”. Müşteriye, “Sizi, sorununuzun çözümü için daha fazla yardımcı olabilecek birine aktarıyorum” diyen sabırsız bir sesin karşılık vermesinden daha saygısızca bir hareket olamaz. Okumaya devam et

Fiyatın Alım Kararındaki Etkisi

Fiyatın Alım Kararındaki Etkisi

Prof.Dr.Acar Baltaş

Ekonomik yapının temelini “fiyat – fayda” ilişkisi oluşturur. Bu ilişkinin dayandığı ilkeye göre bir insanın bir eylemle ilgili girişimde bulunması için, harcanan çabadan daha büyük bir yarar beklentisi içinde olması gerekir. Bu ilke hem basit, hem de son derece anlamlıdır. Sanki, aptalların bile bu ilkeye uyumlu hareket etmesi beklenir, değil mi? O kadar acele etmeyin. Çünkü ilkenin hayata geçmesi, göründüğünden daha karmaşık ve çok kere de şaşırtıcı ölçüde çelişkili olabilmektedir.

Şöyle bir örnek düşünün;

A. Bir konsere gitmek için 100 TL’lik bir bilet satın aldınız. Konser alanına girmek üzereyken biletinizi kaybettiğinizi fark ettiniz. Biletler numaralı değil ve size ait bir bilet olduğunu ispatlama şansınız yok. 100 TL’lik yeni bir bilet alır mısınız almaz mısınız?

B. Bir konsere gitmek için bilet almaya gidiyorsunuz. Konserin bedeli 100 TL. Bileti almak için gişeye gelip cüzdanınızı açtığınızda 100 TL kaybetmiş olduğunuzu görüyorsunuz. Bu durumda “yine de konsere girmek için bilete 100 TL’verir misiniz?” Okumaya devam et