Perakende Mağaza Çalışanları Önce Adalet İstiyor!
Gülbeniz Akduman
Uygun ürünü, uygun yerde ve uygun zamanda hazır bulundurarak müşterilere sunan ve satışı gerçekleştiren işletmelere “perakendeci” adını veriyoruz. Evimize aldığımız buzdolabından, üzerimize aldığımız kıyafetlere ve çocuğumuza aldığımız oyuncağa kadar ihtiyacımız olan tüm ürünleri perakende mağazalarından temin ediyoruz. Müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak isteyen perakende mağaza sayısı da her geçen gün artıyor. Mağaza sayıları arttıkça buna paralel olarak rekabet de artıyor. Müşteriyi mağazaya sokup, mağazada zaman geçirmesini ve sonucunda da ürün almasını sağlamak için firmalar türlü türlü pazarlama aktiviteleri düzenliyorlar. Mağaza içinde cafe açan var, mağazada konforlu koltuklar koyup dinlenmelerini sağlayanlar, çocuk oyun alanları yaratanlar, mağaza ortamını müşteriyi etkileyen parfümlerle kokutanlar var, var da var, bu liste uzar gider…
Peki ya çalışanlar? Son yıllarda çok popüler olan çalışan mutluluğu kapsamında çalışanlara yönelik çalışmalar da yapılıyor. Çalışanları daha mutlu ederek onlarında mutlu müşteriler yaratacağına inanılıyor. Bu bağlamda perakende çalışanlarının ne istediğini çok iyi analiz etmek gerekiyor. 2014 yılında 5000 ABD perakende mağaza çalışanı arasında yapılan bir araştırmanın sonucuna göre “perakende mağaza çalışanları önce adalet istiyor”. Perakende mağaza çalışanlarının algısında kendilerine adil davranıldığına dair küçücük bir artış hissetmeleri bile fayda sağlıyor. Çalışanların performansı ve satış çabaları artıyor. Sonucunda da müşterilerin harcama miktarları artıyor. Çalışan şirketinin kendisine adil yaklaşımı konusunda algısını %1 arttırdığında 1 müşterinin harcaması 1,43 dolar artıyor. Perakende mağaza sahiplerinin müşteri sepetinde daha çok yer kazanmak yani satışı arttırmak için yaptıkları milyon dolarlık yatırımların sonucunda alınan sonuçtan daha başarılı. Firmaların yüksek rakamlar ödeyerek düzenlediği pazarlama veya reklam kampanyalarının yanında sadece adil davranmaktan bahsediyoruz. Adalet söylemesi kolay, uygulaması çok zor ve sonuçları kolaylıkla alınabilen bir kavram… Başarılı ve iyi marka olabilmek için pazarlama planınızda milyon dolarlık pazarlama ve reklam kampanyaları mutlaka yer almalı ama ilk adım hem çalışanlara hem de müşterilere adil olmak olmalı. V. Hugo’nun dediği gibi iyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır.