Lütfen Algılarınızla Oynayın!

Lütfen Algılarınızla Oynayın!

Güventürk Görgülü

Her yıl olduğu gibi bu yıl da değişik ülkelerden pazarlama uzmanlarının katılımıyla İstanbul Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen pazarlama konferansı, pazarlama konusundaki en yeni fikirleri ve trendleri bir araya getirdi. 7-8 Aralık 2006’da gerçekleştirilen 7. Pazarlama Zirvesi’nin bu yılki başlığı “Yenilikçinin büyüme rehberi”ydi ve tahmin edebileceğiniz gibi ağırlıklı konu “inovasyon” veya “yenilikçilik”ti. Konferans Başkanı ve “Pazarlama Dahileri” kitabının yazarı Peter Fisk, yenilikçiliğin “büyümek için en iyi yol” olduğunu söylerken “Yenilikçilik Sanatı” ve “Yenilikçiliğin 10 Yüzü” kitaplarının yazarı Tom Kelley, “durup kalmak bir alternatif değildir” sözleriyle yenilikçiliğe hız vermeyenlerin yok olmaya mahkum olacağını dile getiriyordu..

Peki yenilikçililiği nerede yapacağız? Elbette her yerde… Tasarımda, üründe, hizmette, pazarlamada, satışta, satış sonrasında ve tekrar tasarımda, üründe diye devam edeceğiz. Ne zaman yapacağız? Elbette her zaman. Peki ne hızda olacak bu yenilenme? Bunun cevabı yine Tom Kelley’den geliyor; “şimdikinin iki katı hızda! Yani büyümek için yenilikçiliğe hız vermemiz gerekiyor hep birlikte. Okumaya devam et

2010’da mobil blogger’lar ile yaşamak…

2010’da mobil blogger’lar ile yaşamak…

Refik Çağlayan

Thomas L. Friedman adlı ünlü gazeteci, son yazdığı “World is Flat” adlı kitabında, “globalleşen dünyanın 3 fazından” bahsediyor. Tezine göre globalleşmenin ilk evresi, “dev ülkeleri” doğruyor. Küreselleşme yayıldıkça dünya, ikinci faza “dev şirketlerle” giriyor. Şimdi ise damarlarına kadar küreselleşen, dolayısıyla düzleşen yenidünyanın, yarattığı kahramanların “dev şahsiyetler” olacağını söylüyor. Tabi ki bunun en büyük katalizörü, internet ve yeni gelişen teknolojiler.

Küresel dünyanın 2. fazında devleşen firmaların başında hiç şüphesiz medya kuruluşları gelir. Bizler bu firmalar sayesinde, her yeni gün, yeni olaylara gebe ülkemizde ve yaşadığımız kürede ne olup bittiğinin farkına varırız. Tabi ki sansürlerin, arka tarafta yaşanan pazarlıkların, politik filtrelerin izin verdiği kadarıyla… Okumaya devam et

Buzz Gibi Söylenti Pazarlaması

Buzz Gibi Söylenti Pazarlaması

Doç. Dr. Gonca Telli Yamamoto / Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Söylenti pazarlaması son on yılın en popüler pazarlama trendlerinden biri haline gelmeye başlamıştır. Genelde dedikodu ya da fısıltı pazarlaması olarak anılır, İngilizce terminolojide “buzz marketing” olarak geçmektedir. Bu pazarlama trendinde ürünleri deneyen gönüllü kişilerin deneyimlerini günlük hayatta karşılaştıkları kişilere herhangi bir zamanda aktarmasını gerektirir. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde kişilerin deneyimlerini büyük kitlelere aktarma olanakları ortaya çıkmış bu sebeple de söylenti pazarlamasının etkileri güçlenmiştir. Ürün ve hizmet sunumunda bu yöntemin etkin kullanılmasının önemi giderek artmaktadır. Çünkü bu tür pazarlama yönteminde sosyal ve şebeke (network) etkilerinden yararlanma olanağı ortaya çıkmıştır. Bu yöntemin çıkış noktası şirketlerin artık yalnızca bireylere değil, müşteri şebekelerine satış yapma düşüncesini geliştirmeleri ve bu konuda etki yaratacak yöntemleri keşfederek uygulamalarıdır. Okumaya devam et

İş Bağlantılarını Müşterilere Dönüştürmek için İpuçları

İş Bağlantılarını Müşterilere Dönüştürmek için İpuçları

Kazanç sağlamanın ve işletmenizi büyütmenin önemli bir bölümü, iş geliştirmeye odaklanmaktır. Doğru iş, müşteri ve çalışan öğelerini bir araya getirmiş olsanız bile, yeni fırsatları takip etmek önemlidir. Bunun için, mevcut müşterilerinizi elinizden kaçırmadan (bu süreç onları da etkileyecektir), bu fırsatları belirlemeniz, onları araştırmanız ve bulduğunuz bilgilerin kaydını tutmanız gerekmektedir. Bu süreç, yeni iş fırsatlarını ucuz maliyetle ve doğru zamanda yönetebilmesini sağlayacaktır.

1.Potansiyel Müşterileri Belirleyin Belirli bir dönem için, çalışmak istediğiniz şirketleri ve şirket sayısını belirleyin. Örneğin: pazarlama sektöründe deneyim sahibi olan bir muhasebeci, kendisine pazarlama danışmanı olarak ayda beş iş fırsatını değerlendirme hedefi belirleyebilir.Potansiyel müşteriler bulmak ve yeni iş fırsatları yaratmak için ağ etkinliklerini izlemeniz, gazete ilanlarını ve sektör dergilerini takip etmeniz, yeni projeler ve sektöre yönelik seminerlerle ilgili haberleri incelemeniz gerekebilir. Faaliyet halinde bulunduğunuz sektör ve yeni iş fırsatları konusunda bilgi sahibi olmanız büyük önem taşımaktadır. Etkinlikler ve notlar, Outlook ve Excel ile izlenebilir.İletişim halinde olduğunuz şirketlerin kaydını bir Excel ya da Access veritabanında saklayabilirsiniz. Şirket adı, adresi, telefon numaraları, başvurulacak kişiler, ne zaman ve nasıl başvurulduğu, ne görüşüldüğü, olası çalışmalar, ne zaman başvurulacağı ve genel notlar gibi bilgileri izlemelisiniz. İşlemler ve sonraki görevlerin yanı sıra şirket başvuru bilgileri de Outlook’a kaydedilmelidir. Okumaya devam et

Pazarlamanın Gücünü Keşfet Başarıyı Yakala

Pazarlamanın Gücünü Keşfet Başarıyı Yakala

Ayşegül Sakarya

“Ne üretirsem onu satarım, yeter ki satmasını bileyim…” Türkiye’de şirketlerin genel bakış açısını yansıtan bu cümle artık geride kalıyor. Dünyada giderek yaygınlaşan ‘müşteri odaklı’ üretim ve satış,Türkiye’de sistemi değiştiriyor.Üretimin en önemli halkaları, pazarlama, satış, markalaşma gibi kavramların içi yeniden doluyor… Peki Türkiye’de şirketler için bu kavramlar ne anlama geliyor? Özellikle KOBI’ler bu kavramlar arasındaki farkı biliyor mu? Araştırmacılar Derneği ve Uluslararası Reklamcılar Derneği’nin bir süre önce gerçekleştirdiği bir araştırma, Türkiye’de KOBI’lerin pazarlama ve satışın aynı şey olduğunu, reklamın ise önemli olmadığını düşündüğünü ortaya koydu.

Uzmanlara göre pazarlama üretimden başlıyor. Nelerin kimler için, hangi kaynaklarla, nasıl üretileceği pazarlamanın işi. Pazarlama pazardaki fırsat ve tehlikeleri görüp zamanında önlem almayı gerektiriyor. Satış sonraki aşama, marka ve reklam ise tüm bu faaliyetlerin rekabet değerini artıran unsurlar. Araştırmacılar Derneği ve Uluslararası Reklamcılar Derneği’nin (IAA) birlikte yaptığı araştırmaya göre ise KOBI’ler pazarlama ile satışın benzer şeyler olduğu görüşünde. Okumaya devam et

Halkla İlişkiler Gazetecileri Etkileme Sanatı Mı?

Halkla İlişkiler Gazetecileri Etkileme Sanatı Mı?

Salim Kadıbeşegil

Asla! Gazetecileri, kendiniz, hizmet verdiğiniz kuruluş veya bir müşterinizle ilgili olarak etkileyebilirsiniz. Bu doğru. Elinizdeki bilgi, O’nun kendi meslektaşları ile yaşadığı rekabet ortamında bir adım öne çıkmasını sağlayacak bir etkileşim sağlayabilir. Ama nereye kadar?

1900’lü yılların başında Ivy L. Lee isimli bir Amerikalı gazeteci ile başladığı söylenen günümüzdeki halkla ilişkiler mesleğinin kökeninde böyle bir görüntü olduğu bir gerçek. Çünkü o günlerde, gazetecilerin kurumlardan haber alma sıkıntıları vardı. Alsalar bile, bilgi güvenilmezdi. Bilgi kaynakları yetkisiz ve yetersiz kişilerdi.

Kendisi de bir gazeteci olan Ivy L. Lee bu boşluğu iyi gördü. Gazetelere, dergilere ve haber ajanslarına müşterinin haber bültenlerini gönderen bir büro fikri başlangıçta herkesi tatmin etti. Ama iş haberle sınırlı kalsaydı günümüze kadar da böyle gelirdi.

Oysa 1930’larda Edward Bernays’ın tanımladığı halkla ilişkiler Ivy. L. Lee’ in ofisinin ve çevresinin sınırlarını çoktan aşmıştı… `Kamuoyunun kristalleşmesi’ adlı yapıtında Bernays `ın tanımladığı iletişim disiplini, kendi içinde tutarlı, bilimsel araştırmaların verileri ışığında geliştirilmiş doğru konseptlerin,

doğru iletişim araçları ile istenen kişi ve guruplara yönlendirilmesini anlatır. Okumaya devam et

Pazarlama Mucize Değildir

Pazarlama Mucize Değildir

Zeki Yüksekbilgili

Pazarlama ile ilgili verdiğim eğitimlerde, katılımcıların, pazarlama konusundaki fikirlerini dinleme ve derleme fırsatım oldu. Pazarlama konusunda eğitim alanların beklentileri o kadar büyük ki, bu beklentileri karşılamak için pazarlamanın “mucize” olması gerekir.

Pazarlama mucize değildir.

Pazarlama, doğru uygulandığında kesinlikle işletmenize düzen, gelir ve memnuniyet getirecektir ama sadece doğru pazarlama yapmakla her şeyi çözmek mümkün değildir.

Bu yüzden, pazarlamanın ne olmadığını ve neler yapamadığını listeledim;

1- Pazarlama, kötü bir deneyimi unutturamaz:

En büyük beklenti bu olsa da, ne yazık ki, pazarlama kötü bir deneyimi unutturamaz. Müşterinize yaşattığınız kötü bir deneyim sebebiyle, sadece bir müşterinizi kaybetmekle kalmazsınız, bu müşteriniz deneyimlerini diğerlerine de aktaracağından, potansiyel birçok müşterinizi de kaybedersiniz.

Pazarlama, potansiyel müşterilerinizin kapınıza gelmesini sağlar, fakat deneyimlerini boş verip size bir şans daha vermesini sağlayamayabilir. Daha fazla pazarlama aktivitelerine başlamadan evvel, mevcut müşterilerinizin sunduğunuz servislerden tatmin olduğunda emin olun. İstemeden, daha fazla tatminsiz müşteri yaratmayın.

Unutmayın, Sunduğunuz ürün ve hizmetten memnun kalmayan bir müşteri, bunu 11 kişiye daha anlatabiliyor.

Okumaya devam et