Pazarlama Planı Bir Günde Nasıl Hazırlanır?

Pazarlama Planı Bir Günde Nasıl Hazırlanır?

KOBİFİNANS

Etkili bir pazarlama planı yapmak için her zaman çok çalışmanız gerekmez. Aslında, işletmeniz için yalnızca bir günde başarılı bir plan yaratabilirsiniz. Başlarken üslup ya da planın mükemmelliği hakkında endişelenmeyin. Tek yapacağınız, bir kalem kağıt alıp işe koyulmak.

Pazarınızı Ve Rekabeti İyi Kavrayın: Pek çok küçük işletme sahibi, ilk önce pazarı ve taleplerini (ihtiyaçlarını değil) anlamadan, ortalama bir ürün ya da hizmetle yola çıkarak büyük bir hata yapar. İnsanların istemedikleri bir şeyi satmaya çalışırsanız, almazlar. Kârlı bir pazar, binlerce aç balığın olduğu bir göle benzetilebilir. Tek yapmanız gereken, yemi atmaktır; böylece göl, balıkların çılgınca beslendikleri bir alana dönüşür. Pazarınızı anlamak için kendinize şu tür sorular sormalısınız:

>>Pazarımda yeterli hizmet verilemeyen alanlar var mı?

>>Ürün ya da hizmetlerime yönelik pazar alanları, para kazanabilmem için yeterince büyük mü?

>>Yalnızca gelir-gider dengesi sağlamak için pazardaki payım ne olmalı?

>>Pazar alanımda rekabetçi olabilmek zor mu?

>>Rekabetçi olmak için sunduğum ürün ve hizmetlerde yatırım yapabileceğim zayıf noktalar hangileri?

>>Pazar, sunduğum çok özel rekabetçi ürün ve hizmetleri istiyor ya da değerli buluyor mu? Okumaya devam et

Kırmızı Kaslardan Gri Nöronlara

Kırmızı Kaslardan Gri Nöronlara

Prof.Dr.İsmail Kaya

Pazarlamanın rengi değişiyor. Anlayanlar için pazarlama bir işletme fonksiyonu olmaktan çıkıyor, bir firma kültürü, bir felsefe, hayata ve insanlara özel bir bakış, farklı bir yaklaşım haline geliyor. Pazarlama bir iş ve faaliyet ama beyin olmazsa, pazarlama zekâsı gelişmezse, koşuşturma da çene de işe yaramıyor. Pazarlama müşterilerle, piyasalarla ilgili. Dünyanın müşterilerden ve piyasalardan oluştuğunu, piyasaların da birbirini kimi zaman öldürdüğünü bazen de güldürdüğünü, müşterilerin de piyasaların da birbiriyle karşılıklı etkileştiklerini söylüyor. Bizde de fiyatları dalgalanıyor, ama başka sebeplerden. ABD’de yumurta fiyatları yılın ilk çeyreğinde yüzde 28 artmış. Sebebi yemdeki fiyat artışlarıymış. Yem fiyatları mısır ve soya talebindeki artıştan, o da etanol talebinden etkilenmiş. Etanol talebi ise petrole daha fazla etanol karıştırıldığı için artmış. Bu da, petrol talebini azaltmak kararının bir sonucuymuş. Kısacası, halk daha az petrol tüketelim derken, sonuçta yumurta fiyatlarının artmasına sebep olmuş. Piyasalar birbiriyle ilişkili dedik. İş burada bitmemiş, yumurta fiyatları artınca sivil toplum örgütleri için yeni kampanya fırsatları doğmuş. Okumaya devam et

Müşteri Memnuniyetini Sağlayabilmek İçin İlişkisel Pazarlama Süreci Başlatmalı

Müşteri Memnuniyetini Sağlayabilmek İçin İlişkisel Pazarlama Süreci Başlatmalı

Ufuk Gergerlioğlu

Şirketlerimizin, globalleşen dünyamızda kendilerine bir yer bulabilmesi için uluslar arası alanda literatüre girmiş kavramları dikkatlice takip etme zorunlulukları vardır. İlişkisel pazarlama bu kavramlardan biridir. Özellikle CRM uygulamalarında bu konu detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. İlişkisel pazarlama, temel anlamda, yeni müşteriler bulmaktan çok mevcut müşterileri elde tutma ve onlarla ilişkileri geliştirme üzerine odaklanan bir analayışı içermektedir.

İlişkisel pazarlamanın üç ana bölümü vardır. Birinci bölüm kurumların şirket bazında müşterileri ile ilişkilerini gösteren faaliyetlerini kapsamaktadır. Küçük ve orta ölçekli şirketlerimizin bünyesinde en çok uygulama alanı bulan bu faaliyetin uluslar arası literatürde ismi, ‘external marketing’dir. Okumaya devam et

Pazarlamacılar Giremez!

Pazarlamacılar Giremez!

Emirhan Aydın

Sanırım hepimiz günlük hayatımızda bu türlü yazılarla karşılaşıyoruzdur apartman kapılarında. Ansiklopedilerin kapı kapı satılmaya başladığı 1980’li dönemlerden bu yana elinde çanta olan, takım elbiseli ve bir şeyler satmaya çalışan insanların genel adı “Pazarlamacı” oldu maalesef. Maalesef diyorum, çünkü durum sanıldığı gibi değil. Ama kalıplaşmış düşünceler ve kırk akıllının taşı çıkaramaması yüzünden hala eksik bilgi bizleri yanıltıyor. Durumun iç yüzü görünenden çok farklı. Çünkü bizim burada bahsettiğimiz bir bilim dalı. (Her ne kadar hala bilim dalı olarak görülmese de.) Esas bahsetmemiz gereken ise, bu bilim dalının ufak ama önemli bir parçası: Kişisel Satış. Bizim milletçe hatamız, bir bütünün içindeki ufak bir parçanın görevini, bütüne yüklemek. Peki nedir bu meşhur pazarlama, nedir kişisel satış? Okumaya devam et

Pazarlamacılar Gardiyandır

Pazarlamacılar Gardiyandır

Zeki Yüksekbilgili

Kriminoloji uzmanı James Q.Wilson’un teorisi KIRIK CAMLARI’ı belki duymuşsunuzdur. Eğer sokakta giderken, kırık camlı (ve tamir edilmemiş) bir bina varsa, yavaş yavaş bu binanın diğer camları da etraftakiler tarafından kırılır. Çünkü insanlar bu binadakilerin ya orada olmadığına yada bu konuyla ilgilenmediklerine inanırlar. Akabinde bu anarşi önce binayı sarar, sonra da sokağı…

Michael Levine’in kitabı KIRIK CAMLAR, KIRIK İŞLETME’de, bu teoriyi pazarlamaya uyarlamış. Eğer detaylara önem vermezseniz, detaylar tüm işinizin yok olmasına sebep olabilir. Bu kırık cam, kötü bir alo sesi, feci bir kart, başarısız bir satış elemanı, önemsemez bir işçi veya mal iadesindeki aptalca bir kural olabilir. Bu detaylar, işletmenizin KIRILMASINA yol açabilir. Okumaya devam et

Yeni İş Fırsatları Yaratmak Gerçekten Zor mu?

Yeni İş Fırsatları Yaratmak Gerçekten Zor mu?

Tunç Kılınç

Yollarda hız yapanları yakalamak için önce polislere radar veriyorsun, sonra da insanlara bu radarlara yakalanmamak için ‘radar detector’ satıyorsun.

Bilgisayarlara virüs bulaştırıp sonra virüs koruma programları satmak veya ‘fast food’ gibi (bence) lezzetli yemekler üretip sonradan başkalarının diet veya sağlıklı beslenme programları satması gibi.

Cell Phone Jammer da Japon’ların yeni buluşu; 3 metre içinde cep telefonu ile konuşanların hatlarını kesiyor! Yeni pazar oluşturmak için en iyi yollardan biri de halihazırda çok tüketilen, çalışan şeylerin ters yönündeki fırsatlara bakmak.

Bir de düzden bakalım! Okumaya devam et

Dikkat Çelme Mesleği

Dikkat Çelme Mesleği

Prof.Dr.İsmail Kaya

Ortalık toz duman, “Cambaza bak”tan geçilmiyor. Hokkabazlar, dikkati belli kelimelere yoğunlaştırıp, gözden uzak, işlerini görüyorlar. Dünya ve ülke siyasetinde de aynı taktik tam gaz. Bir takım odaklar, dikkatimizi saptırma projeleriyle meşguller. Tüketici olarak her gün, önümüze çıkan, bizden dikkatimizi talep eden, dikkatimizi çekmeye çalışan, onbinlerce “dikkat çeliciyle” karşılaşıyoruz. Bilgi ve iletişim dünyasında artık “dikkat çekmek” değil “dikkat çelmek” şart. İşin içine şiddetli bir rekabet, kavga ve savaş girdi.

Dikkati çelmeyen, dikkat çekemiyor. İnsan, gönlüyle, zihniyle, gözüyle kulağıyla, eliyle, diliyle hep uyanık ve kedi gibi, bir yerlerden gelecek bir şeylere karşı tetikte. Dikkatim, bir, alt katta çalışan dekorasyoncunun taktuğuna, bir, karşı parktaki çocukların çığlıklarına çeliniyor, elimdeki kitabı bir türlü okuyamıyorum.

Pazarlama bir nevi “dikkat çelme” mesleği. Süpermarketlerde 50 bin çeşit mal, her yıl yayınlanan 500 binden fazlası akademik, sadece ABD’de yayınlanan 20 bin dergi, reklâmlar hariç bunlardaki 250 milyar sayfa bir şekilde dikkatimizi çekmeye çalışıyor. Filmlerin, dizilerin, CD’lerin, DVD’lerin, internet sitelerinin haddi hesabı yok. Ya işte iken çat kapı gelen giden, çalan eden öteki “dikkat hırsızları”? Okumaya devam et

Şirketlerde En Fazla Görülen Pazarlama Yanılgıları

Şirketlerde En Fazla Görülen Pazarlama Yanılgıları

Güventürk Görgülü / Dünya Gazetesi

Şirketlerin boyutu ne olursa olsun, üst düzey yöneticiler pazarlamayla ilgili pek çok kararı belirli varsayımlara dayanarak veriyor. Bu varsayımların bir çoğu doğru ve pratik kararlar alınmasını sağlarken, bir kısmı da tam tersi etki yapıyor. İşte Türkiye’de faaliyet gösteren yerli-yabancı, irili ufaklı pek çok şirkette en fazla rastlanan pazarlama yanılgıları….

Şirketlerin boyutu ne olursa olsun, küçük-büyük, yerli-yabancı üst düzey yöneticiler ve şirket ortakları pazarlamayla ilgili pek çok kararı belirli varsayımlara dayanarak veriyor. Bu varsayımlar; yöneticilerin aldığı eğitim, edinilen deneyimler, önyargılar, mesleki birikim, kişilik yapıları, yaşam tarzları, ekip arkadaşlarının bilgi ve becerileri, içinde bulundukları kurumun kültürü vb. bir dizi içsel ve dışsal faktörün biraraya gelmesiyle ortaya çıkıyor. Bu varsayımların bir çoğu, pazarlama stratejisi ve planlarının oluşturulup uygulanmasında doğru ve pratik kararlar alınmasını sağlarken, bir kısmı da tam tersi etki yapıyor. Böylece şirketlerin büyümesinin ve gelişmesinin önüne set çeken, gelişimini engelleyen unsurlar haline geliyorlar.

Pazarlama alanındaki 10 yılı aşan gözlemlerimiz sonucunda şirketlerin büyümesinin önünde engel oluşturan, var olan kaynakların ve enerjinin boşa harcanmasına neden olan, zaman ve para kaybı yaratan bu yanlış varsayımları, yani pazarlama yanılgılarını biraraya getirdik. Türkiye’de faaliyet gösteren yerli-yabancı, irili ufaklı pek çok şirkette en fazla rastladığımız pazarlama yanılgılarını aşağıda bulabilirsiniz. Bu yanılgıları 5 başlık altında grupladık: Okumaya devam et

Pazarlama!; rekabetin fiyattan başka esaslarla yapılabilirliği bilimi…

Pazarlama!; rekabetin fiyattan başka esaslarla yapılabilirliği bilimi…

Zeki Yüksekbilgili

İktisatçıların ‘ekonomi’ tanımını “kıt kaynakların etkin kullanımı” olarak yapmaları üzerinden bir yüzyıldan fazla zaman geçti ve bugün iş dünyası çok büyük bir sorunla baş etmeye çalışıyor; rekabet!

Artık kıtlığı çekilen şey ürünler veya hizmetler değil, müşterinin kendisi. Birçok sanayi, tüketicilerin satın alabileceğinden daha fazlasını üretiyor, bu fazla üretimi elden çıkarabilmek için çabalıyor ve en basit yöntemi seçiyor; fiyat düşürmek!

Fazla üretim ve düşen fiyatlar, şirketlerin çok küçük kar marjları ile çalışmasına sebep oluyor, dolayısıyla çevrelerine çok daha hassas olan bu şirketler ya yok oluyorlar yada daha büyük rakiplerince satın alınıyorlar.

İşte tam burada devreye mucizenin kendisi giriyor; pazarlama!. Rekabetin fiyattan başka esaslarla yapılabilirliği bilimi… Okumaya devam et

Başarılı Viral Marketing Çalışmaları İçin Ne Yapmalı?

Başarılı Viral Marketing Çalışmaları İçin Ne Yapmalı?

Yılmaz Altun

Allbusiness.com sitesinin editörlerinden Robyn Tippins, 12 Ekim’deki makalesinde markaların başarılı viral kampanyalarından bahsetmiş ve “başarılı viral videonun 10 temel kuralı”nı güzel özetlemiş. Benzer bir çalışmayı Kevin Nalty’s’ın blogunda da bulabilirsiniz.

1. Viral videonuzun markanızla illa direkt bağlantısı olması gerekmiyor.

2. Videonuzun tanıtımını yapmayın!

3. İlla tanıtım yapmanız isteniyorsa?

4. Olmadıysa zorlamayın

5. Başarılı viral videoları izleyin

6. Yorumları önemseyin

7. Yeni bir şey denemekten çekinmeyin

8. Önce öğrenci “Focus Group”unuzla videonuzu paylaşın, müşterinizle değil

9. Temiz olun (Markaya zarar verecek görüntüler, sesler, metinler kullanmayın.)

10. Nişleri önemseyin Okumaya devam et