Sosyal Medyada Olmalı Mı, Olmamalı Mı?
Fethiye Savaşan
İnternet iş hayatımıza girdi gireli, olmazsa olmazlarımız internetle ilgili oldu. Maillleşmeler, faks, sonra internet sitelerimiz derken bloglar devreye girdi. Blogları esas müşteriler tuttu ve bu müşteriler denedikleri ürünler hakkında fikirlerini paylaştı. Blog meselesi internet sitelerinin tek yönlü iletişimine karşılık daha interaktif bir seçenek olarak ortaya çıktı. Karşılıklı canlı bir konuşma olmasa da bloglarda insanlar yorum bölümlerine fikirlierini yazarak paylaştılar.
Derken blogları konuşmayı bıraktık ve daha yeni bir akım olan sosyal medya hayatımıza girdi.
Sosyal medya bir bilginin en hızla şekilde çok fazla kişiye ulaşabildiği bir mecra halini aldı. İstediğimiz zaman kontrol edebildğimiz, takipçi sayılıramızın tutku haline gedliği bu dünyaya iş dünyası da büyük bir fırst olarak görüp içine daldı. Her yeniliğe olduğu gibi bu yeniliği de çok fazla sorgulamadan atladık gittik içine. Şu günlerde sosyal medyada olmazsam ölürüm, hatta olmamanın da etrafca ayıp sayıldığı bu dünyada sağlık çalışanlarının yada hastanelerin olması kaçınılmaz oldu. Hala çalıştığım insanlara önerip önermeme konusuna geldiğimde internet ortamını ve sağlık hizmetlerinin pazarlanması konusundaki eğitimim dikkatli olmam gerektiğini söylüyor. Zira itibar yolda yürürken bulunan bir şey değil…
Peki sağlıkçılar açısından durum nedir? Türkiyenin kültürel yapısı düşünüldüğünde, kişi ve kurumların itibarları düşünüldüğünde, halkın genel olarak sağlıkçıya önyargıyla bakması(hatta son dönemde artan sağlıkçı şiddeti düşünüldüğünde), malpraktis iddaların basın tarafından yargılaması yapıldığı düşünüldüğünde, malpraktisin komplikasyondan ayrırmanın bilirkişilerce bile zor olduğu ve hala tartışıldığı düşünüldğünde sosyal medya bize yarar mı zarar mı sorusu önem kazanır… Okumaya devam et