Önsezi
Fatih Gümüş
O gün sabah, çalışanlar çok heyecanlıydı. Şirkete, ilgili çevrelerde büyük yankı uyandıran yeni bir transfer gerçekleştirilmişti. Herkesin peşinde olduğu X man yani yeni satış ve pazarlama müdürü iş başı yapacak ve çalışanlarla tanışacaktı. Eğitime çok önem veren şirket, tanışma toplantısını beş yüz kişilik konferans salonunda planlayarak ve her çalışanın katılımını mecbur kılarak X man’e ve onun şirkete sağlayacağı katkıya ne kadar önem verdiklerini herkesin yakinen idrak etmesini sağlama amacı güdüyordu.
Yeni satış ve pazarlama müdürünün hem geçmişi, hem de sahne performansı mükemmeldi. Özgeçmişi orada bulunanları adeta büyülemişti. Neler yoktu ki özgeçmişte. En iyi okullardan mezuniyet, Türkiye’nin ve dünyanın en saygın şirketlerinin üst düzey yöneticiliği ve maddi-manevi sayısız ödül. X man kürsüden inerken herkes avuçlarını patlatırcasına alkışlıyordu. Bu şaşalı tanıtım bittikten sonra herkes görev yerlerine dönmüş ve irili ufaklı gruplar halinde yeni müdürün performansını ve geçmişini konuşuyorlardı.
Genel kanı her şeyin olumlu yönde bambaşka olacağıydı. Grupların birinde yıllardır bu işyerinde çalışan ve satış-pazarlamanın tüm aşamalarında bulunmuş Z man, konuşulanlara iyi yada kötü katkıda bulunmuyor sadece dinliyordu. Bu durum arkadaşlarının dikkatini çekmiş ve içlerinden birisi sen ne diyorsun yeni müdür hakkında diye sormuştu. Okumaya devam et